Çağdaş Sözlük

yemek ~ يمك، ييديرمك

Kamus-u Fransevi - yemek ~ يمك، ييديرمك maddesi. Sayfa: 1371 - Sira: 6

Qu'est-ce que yemek يمك، ييديرمك , le sens du mot يمك، ييديرمك. A propos يمك، ييديرمك turque. Dictionnaire de langue ottomane

يمك، ييديرمك fransızca ne demek, يمك، ييديرمك anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

يمك، ييديرمك ماذا تقصد الفرنسية يمك، ييديرمك وسائل الفرنسية يمك، ييديرمك معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

yemek ~ يمك، ييديرمك güncel sözlüklerde anlamı:

Yemek :::


  1. yeme, karın doyurma işi
    Örnek: Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı

  2. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.

  3. Günün belli saatlerinde yenilen besin
    Örnek: Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir şey yenmez. H. Taner

  4. Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
    Örnek: Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu. F. R. Atay

  5. Ağızda çiğneyerek yutmak
    Örnek: Adam o kadar çabuk yiyor ki, hizmetçi ekmek yetiştiremiyor. B. Felek

  6. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
    Örnek: Necla onun böyle kendinden geçercesine çalıştığını gördükçe üzüntüden tırnaklarını yiyor. H. Taner

  7. Isırmak.

  8. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.

  9. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
    Örnek: Kendini topladı ama, fena yerinden gagayı yedi sanırım... M. Ş. Esendal

  10. Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.

  11. Harcamak, tüketmek, bitirmek
    Örnek: Mirası sen yedin, zahmeti ben çekiyorum, diye latife ediyordu. M. Ş. Esendal

  12. Yasal yoldan cezalandırılmak.

  13. Yemek yeme, karın doyurma işi

yemek ::: aş, batmak, çizmek, dalamak, delmek, ekmek, harcamak, ısırmak, kemirmek, lokma, mahvet
mek, oymak, taam, tüketmek