Çağdaş Sözlük

kabil ~ قابل

Kamus-u Fransevi - kabil ~ قابل maddesi. Sayfa: 918 - Sira: 4

Qu'est-ce que kabil قابل , le sens du mot قابل. A propos قابل turque. Dictionnaire de langue ottomane

قابل fransızca ne demek, قابل anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

قابل ماذا تقصد الفرنسية قابل وسائل الفرنسية قابل معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

kabil ~ قابل güncel sözlüklerde anlamı:

KABiL ::: Kabul eden. Olabilir, istidatlı, mümkün olan, önde ve ileride olan.

KABiL ::: Gibi, türlü, biraz evvel, az önce. Aşikâr. İleri gelen. Kabul eden. * Sınıf, nevi, soy. * Kefil. * Birbirine muhalif kavimden üç beş kişi.

Kabil ::: (a. h. i.) : Afganistan'ın hükümet merkezî, başkendi. [aslı : "Kâbül" dür]

kabîl ::: (a. i. kabl'den.) : 1) soy, nevi, sınıf. 2) zf. türlü, gibi. 3) biraz evvel, az önce.

kabil ::: ("ka" uzun okunur, a. s. kabûl'den.) : 1) kabul eden, kabul edici. 2) olan, olabilir, (bkz. : mümkin).

kabil-i emânet ::: insan (emânet kabul eden-) : [âyet-i kerîmeye telmîhan]

kabil-i feyz-i safa ::: neşenin feyzini kabul eden.

kabil-i hitâb ::: kendisiyle konuşulabilir, söz anlar.

kabil-i inkisar ::: kırılabilir, kolaylıkla kırılması mümkün olan şeyler.

kabil-i inkişâf, ::: geo. bir yanından kesilip bir düz üzerine tatbik olunduğu zaman, yırtılmadan, bükülmeden bir satıhları ('düzeyleri) bir düz hâline gelebilen şekiller, cisimler.

kabil-i istînâf ::: huk. bidayet mahkemelerinden verilip de, başka bir mahkeme tarafından görülen ve muhakemesi kanunen caiz ve mümkün olan (dâvalar).

kabil-i kısmet ::: huk. [eskiden] kendisinden maksut olan menfaat zail olmıyacak veçhile takdime sâlih olan müşterek mal.

kabil-i temyiz ::: huk. temyiz mahkemesince görülebilecek olan [dâvalar] . 3) yetişebilir, istidatlı. 4) i. erkek ebe.

kabil ::: olabilir, gibi, türlü.

Kabil :::


  1. Olabilir, mümkün
    Örnek: Ben onu bir göreyim, dedi, kabil mi? P. Safa

  2. Türlü, gibi, benzer.

  3. Tür, cins.

kābîl ::: gibi

kàbil ::: mümkün

kâbil ::: gibi , kabul eden , olabilir , mümkün , yetenekli , türlü

kabîl ::: gibi , benzeri

kâbil ::: ‬mümkün

kâbil ::: yetenekli

kabîl ::: ‬gibi

kabîl ::: benzeri

Kabil ::: (a. h. i.) Afganistan'ın hükümet merkezî, başkendi. [aslı :

kabîl ::: (a. i. kabl'den.) 1) soy, nevi, sınıf. 2) zf. türlü, gibi. 3) biraz evvel, az önce.

kabil ::: (

Kabil ::: Kabul eden; kabul edici; olan; olabilir

Kabil ::: Kabul eden; kabul edici; olan; olabilir

kabil ::: benzer, cins, gibi, mümkün, olabilir, tür, türlü

kabil :::

kabul eden; kabul edici; olan; olabilir

KABİL :::

Gibi, türlü, biraz evvel, az önce. Aşikâr. İleri gelen. Kabul eden. * Sınıf, nevi, soy. * Kefil. * Birbirine muhalif kavimden üç beş kişi