Çağdaş Sözlük

kabız ~ قابض

Kamus-u Fransevi - kabız ~ قابض maddesi. Sayfa: 918 - Sira: 3

Qu'est-ce que kabız قابض , le sens du mot قابض. A propos قابض turque. Dictionnaire de langue ottomane

قابض fransızca ne demek, قابض anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

قابض ماذا تقصد الفرنسية قابض وسائل الفرنسية قابض معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

kabız ~ قابض güncel sözlüklerde anlamı:

KABIZ ::: Kabzeden, tutan.

kabız ::: ("ka" uzun okunur, a. s. kabz'dan) : 1) kabzeden, alan, tutan.

kabız-ı mâl ::: 1) vakıf gelirlerini tahsîl eden; 2) tahsildar; 3) meyva ve sebze yetiştiricileri ile manavlar arasında aracılık eden kimse, kabzımal.

kabız-ı ervah ::: ruhları kabzeden, Azrail. 2) hek. kabızlık veren, peklik veren. 3) anat. sıkan, çeken.

kâbız ::: tutan, sıkan, kavrayan.

Kabız :::


  1. Dışkının katılığı yüzünden büyük abdest bozamama veya güçlükle bozma durumu, peklik, kabızlık, ishal karşıtı.

  2. Azrail tarafından ruh teslim alınma, ölme.

  3. Alma.

  4. Kavrama, el ile tutma.

kâbız ::: tutan

kabız ::: (

kabız ::: makbuz

KABIZ :::

Kabzeden, tutan