sıkıntı ~ صیقندی
Kamus-u Fransevi - sıkıntı ~ صیقندی maddesi. Sayfa: 780 - Sira: 18
Qu'est-ce que sıkıntı صیقندی , le sens du mot صیقندی. A propos صیقندی turque. Dictionnaire de langue ottomane
صیقندی fransızca ne demek, صیقندی anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
صیقندی ماذا تقصد الفرنسية صیقندی وسائل الفرنسية صیقندی معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
sıkıntı ~ صیقندی güncel sözlüklerde anlamı:
Sıkıntı :::
- İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet
Örnek: İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı. P. Safa - Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, meşakkat, mihnet
Örnek: Sıkıntı ve ıstırapla sağa sola döndüm. A. Gündüz - Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı
Örnek: İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim. S. F. Abasıyanık - Darlık, yokluk
Örnek: Bu kış yine, kok kömürü sıkıntısı baş gösterecekmiş. H. Taner - Sorun, problem, mesele
- müzâyaka.
sıkıntı ::: cefa, çile, düşünce, ezgi, eziyet, fırtına, gaile, hâl, hüzün, kahır, kambur, ka
ranlık, keder, kor, külfet, mesele, mihnet, problem, rahat, sancı, sorun, usanç, zarur
et, zehir, zor