said ~ ساعد
Kamus-u Fransevi - said ~ ساعد maddesi. Sayfa: 658 - Sira: 19

Qu'est-ce que said ساعد , le sens du mot ساعد. A propos ساعد turque. Dictionnaire de langue ottomane
ساعد fransızca ne demek, ساعد anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
ساعد ماذا تقصد الفرنسية ساعد وسائل الفرنسية ساعد معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
said ~ ساعد güncel sözlüklerde anlamı:
SAiD ::: (Sa'd. dan) Saadetli. Allah (C.C.) kendisini sevmiş. O'nun rızasına ermiş olan. Ahireti için çalışan kimse. Mes'ud. Mübarek. Bahtiyar.
SAiD ::: (Suud. dan fâil) Yukarı çıkan, yükselen, kalkan.
SAiD ::: Kolun, bilek ile dirseği arasındaki kısmı. Mirfak.
SAiD ::: Yukarıdaki temiz toprak, pislikten uzak pâk toprak. Yeryüzü. * Yol, tarik. * Mezar, kabir. * Yüksek. * Yukarı çıkan.
saîd ::: (a. s.) : 1) mutlu, uğurlu, (bkz : ferhunde, mes'ûd, mübarek). 2) âhiretini hazırlamış [kimse] . 3) i. erkek adı.
sâid ::: (a. s. suûd'dan) : yukarı çıkan, yükselen, kalkan, kalkıcı.
saîd ::: (a. s. suûd'dan) : 1) yüksek 2) yukarı çıkan.
sâid ::: (a. i. c. : sevâid) : kolun dirsekle bilek arasındaki kısmı, (bkz. : mirfak). sâid-i billur : bembeyaz kol. sâid-i sîmîn : gümüş gibi kol.
Said :::
- bak. say.
saîd ::: saadete ermiş , mutlu , mesut , saadetli
sâid ::: kol , bilek ile dirsek arası
sâid ::: kol
sâid ::: bilek ile dirsek arası
saîd ::: (a. s.) 1) mutlu, uğurlu, (bkz : ferhunde, mes'ûd, mübarek). 2) âhiretini hazırlamış [kimse] . 3) i. erkek adı.
sâid ::: (a. s. suûd'dan) yukarı çıkan, yükselen, kalkan, kalkıcı.
saîd ::: (a. s. suûd'dan) 1) yüksek 2) yukarı çıkan.
sâid ::: (a. i. c. : sevâid) kolun dirsekle bilek arasındaki kısmı, (bkz. : mirfak). sâid-i billur : bembeyaz kol. sâid-i sîmîn : gümüş gibi kol.
SAİD :::