Çağdaş Sözlük

saz ~ ساز

Kamus-u Fransevi - saz ~ ساز maddesi. Sayfa: 658 - Sira: 4

Qu'est-ce que saz ساز , le sens du mot ساز. A propos ساز turque. Dictionnaire de langue ottomane

ساز fransızca ne demek, ساز anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

ساز ماذا تقصد الفرنسية ساز وسائل الفرنسية ساز معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

saz ~ ساز güncel sözlüklerde anlamı:

SAZ ::: f. (Sâhten: Yapmak mastarından emir köküdür) Eden, yapan, uyduran, düzen mânalarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Evham-saz $ : Evham veren.

SAZ ::: f. Kamış. * Bir çalgı âleti. * Takım, silâh, edevat. * Ustalık. * At takımı. * Düzen, tertip, sıra. * Öğrenme. * Kuvvet, kudret. * Menfaat. * Benzer, misil, eş. * Hile.

"); sâz ::: (f. i.) : 1) mür. çalgı. 2) silâh. 3) at takımı. 4) sıra, düzen. 5) kuvvet, kudret. 6) öğrenme. 7) ustalık. 8) hîle. 9) eş, benzer. 10) menfaat.

-sâz ::: (f. s.) : "yapan, uyduran, düzen" mânâlarına gelerek *birleşik kelimeler yapar. Çâre-saz : çâre bulan. Hâtır-sâz : hatır, gönül yapı-cı. Nâ-sâz : münasebetsiz, uygunsuz.

Saz :::


  1. Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince kamış, hasır otu, kiliz, kofa
    Örnek: Köyün saz kaplı, karanlık çökmüş damlarına seslendi. H. E. Adıvar

  2. Bu kamıştan yapılmış.

  3. Her tür müzik aracı, çalgı.

  4. Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı.

  5. Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama
    Örnek: İnce ve yüksek bir sanat eseri olan saz da milliyetimizin bir hususiyetidir. A. Ş. Hisar

  6. Birden çok çalgının bulunduğu takım.

  7. Çalgılı eğlence yeri.

sâz ::: enstrüman , saz

saz ::: ‬enstrüman

saz ::: saz

sâz ::: (f. i.) 1) mür. çalgı. 2) silâh. 3) at takımı. 4) sıra, düzen. 5) kuvvet, kudret. 6) öğrenme. 7) ustalık. 8) hîle. 9) eş, benzer. 10) menfaat.

-sâz ::: (f. s.) yapan, uyduran, düzen

saz ::: bağlama, çalgı, kamış

SAZ :::

f. Kamış. * Bir çalgı âleti. * Takım, silâh, edevat. * Ustalık. * At takımı. * Düzen, tertip, sıra. * Öğrenme. * Kuvvet, kudret. * Menfaat. * Benzer, misil, eş. * Hile