dem ~ دم
Kamus-u Fransevi - dem ~ دم maddesi. Sayfa: 581 - Sira: 1
Qu'est-ce que dem دم , le sens du mot دم. A propos دم turque. Dictionnaire de langue ottomane
دم fransızca ne demek, دم anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
دم ماذا تقصد الفرنسية دم وسائل الفرنسية دم معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
dem ~ دم güncel sözlüklerde anlamı:
DEM ::: Kan.
DEM ::: f. Nefes. Soluk. * Ağız. * Nazar. * An, vakit, saat. * Koku. * Kibir, gurur. * Âli, yüksek. * Körük.
"); dem ::: (a. i. c. : dimâ') : kan. İrâka-i dem : kan dökmek, İ'tidâl-i dem : soğukkanlılık.
dem ::: (f. i.) : 1) soluk, nefes. 2) içki. 3) an, vakit, saat, zaman.
dem-i bahar ::: bahar nefesi, bahar gibi güzel kokan nefes.
dem-i civânî ::: gençlik zamanı. 4) aldatma, hile. 5) kibir, gurur, büyüklük. 6) toku. 7) kuyumcu ve demirci körüğü. 8) n. âh. 9) ağız [insan; bıçak, kılıç]. 10) şiirin veznî.
dem-i İsâ ::: İsa nefesi, îsa nefesli.
Düm ::: (f. i.) : kuyruk, (bkz. : dünbâl, dünbâle).
dem ::: kan, zaman, konu, kıvam.
Dem ::: Dem kelimesi hepimizin ilk aklına gelen anlamı itibari ile, çayın renk ve koku bakımından istenilen durumunu ve kıvamını ifade eder.
Aynı zamanda, pişirilen yemeklerin yenecek kıvama gelmiş olma durumu da dem olarak adlandırıldığı gibi, içki ve koku anlamları ile de sıkça kullanılır.
Fakat bütün bu anlamların arkasında asıl ve en gerçek anlamı olan her dem kullanımında sahip olduğu, en eski zaman, çağ anlamı vardır. Çünkü çayın istenen duruma gelmesi, yemeğin kıvamı, içki ve koku olarak arzu edilen halde olması esasen zamanının gelmiş olması demektir.
Bütün anlamlarını sıralayacak olursak:
1 . (Eskimiş anlamı) Zaman, çağ
2 . Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu.
3 . (halk ağzında) Pişirilen yemeklerin yenecek kıvama gelmesi.
4 . (eskimiş) Soluk, nefes.
5 . (eskimiş) İçki.
6 . (eskimiş) Koku.
dem ::: kan , zaman , nefes , soluk , an
düm ::: kuyruk
dem ::: kan
dem ::: zaman
dem ::: nefes
dem ::: içki
düm ::: kuyruk
dem ::: (a. i. c. : dimâ') kan. İrâka-i dem : kan dökmek, İ'tidâl-i dem : soğukkanlılık.
Düm ::: (f. i.) kuyruk, (bkz. : dünbâl, dünbâle).
dem ::: çağ, içki, kan, koku, nefes, soluk, zaman
DEM :::