Çağdaş Sözlük

ibdâ' ~ ابداع

Kamus-u Fransevi - ibdâ' ~ ابداع maddesi. Sayfa: 45 - Sira: 17

Qu'est-ce que ibdâ' ابداع , le sens du mot ابداع. A propos ابداع turque. Dictionnaire de langue ottomane

ابداع fransızca ne demek, ابداع anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

ابداع ماذا تقصد الفرنسية ابداع وسائل الفرنسية ابداع معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

ibdâ' ~ ابداع güncel sözlüklerde anlamı:

iBDA' ::: İzhar etmek. Bir yerden diğer bir yere çıkmak. * Yaratmak. Nümunesiz şey yapmak.

iBDA' ::: Cenab-ı Hakkın âletsiz, maddesiz, zamansız, mekânsız yaratması ve icâdı. * Misli gelmemiş bir eser meydana koymak, icâd, ("İbda', ihdâs, ihtirâ, icâd, sun', halk, tekvin" kelimeleri birbirine yakın mânâdadırlar.) * Edb: Geçmişte benzeri olmayan şiiri söylemek.

iBDA' ::: (İbzâ') Parça parça etmek. * Sorulan şeye güzel cevab vermek. * Kandırmak. * Birisine, kâr tamamen kendine âit olmak üzere sermaye vermek.

ibda' ::: (a. i.) : 1) örneksiz olarak bir şey meydana getirme, yaratma, (bkz. : ibtidâ'). 2) ed. yeni ve güzel bir eser meydana getirme.

ibda' ::: (a. i.) : yoktan ortaya koyma, îcad.

ibda' ::: (a. i.) : 1) bir kimsenin, kârı tamamen kendisine âit olmak üzere, bir başkasına sermâye vermesi, (bkz. : ibzâ'). 2) sorulan şeye güzel cevap verme; güzel söz söyleme. 3) kandırma, (bkz. : ikna').

ibdâ' ::: yeni bir şey getirme , yaratma , yaratmak , icad

ibdâ ::: benzersiz güzellikte yaratma , meydana getirme , yaratma , yoktan örneksiz yaratma , icat , yenilik

ibdâ’ ::: yenilik yapma

ibdâ’ ::: buluş

ibdâ’ ::: geliştirme

ibda' ::: (a. i.) 1) örneksiz olarak bir şey meydana getirme, yaratma, (bkz. : ibtidâ'). 2) ed. yeni ve güzel bir eser meydana getirme.

ibda' ::: (a. i.) yoktan ortaya koyma, îcad.

ibda' ::: (a. i.) 1) bir kimsenin, kârı tamamen kendisine âit olmak üzere, bir başkasına sermâye vermesi, (bkz. : ibzâ'). 2) sorulan şeye güzel cevap verme; güzel söz söyleme. 3) kandırma, (bkz. : ikna').

İBDA' :::

Cenab-ı Hakkın âletsiz, maddesiz, zamansız, mekânsız yaratması ve icâdı. * Misli gelmemiş bir eser meydana koymak, icâd, ("İbda', ihdâs, ihtirâ, icâd, sun', halk, tekvin" kelimeleri birbirine yakın mânâdadırlar.) * Edb: Geçmişte benzeri olmayan şiiri söylemek.