çakmak ~ چاقمق، چاقماق
Kamus-u Fransevi - çakmak ~ چاقمق، چاقماق maddesi. Sayfa: 461 - Sira: 22

Qu'est-ce que çakmak چاقمق، چاقماق , le sens du mot چاقمق، چاقماق. A propos چاقمق، چاقماق turque. Dictionnaire de langue ottomane
چاقمق، چاقماق fransızca ne demek, چاقمق، چاقماق anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
چاقمق، چاقماق ماذا تقصد الفرنسية چاقمق، چاقماق وسائل الفرنسية چاقمق، چاقماق معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
çakmak ~ چاقمق، چاقماق güncel sözlüklerde anlamı:
Çakmak :::
- Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası
Örnek: Nasıl oldu bilmem, eğilip yakarken çakaralmaz çakmak kıvılcım çıkardı. B. Felek - Çelik, taş, cam, plastik vb. maddeden yapılmış gaz veya benzinle dolu tutuşturma aleti.
- Tabanca veya tüfeklerde bulunan tetik düzeni.
- Kuruduğunda kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı.
- Vurarak sokup yerleştirmek.
- Çivi ile tutturmak
- Kazık çakıp hayvan bağlamak.
- Bir şeyi başka bir şeye sürtmek, vurmak veya çarpmak.
- Parıldamak, ışık vermek
Örnek: Bütün gözler çakar şimşekler gibi parlıyordu. A. Ş. Hisar - Saplamak
Örnek: Bir tanesi altısına yeterken, ben altı kurşunu bir tanesine çakıverdim. A. Gündüz - Sezinlemek, anlamak, farkına varmak
Örnek: Vallahi çaktı mı çakmadı mı anlayamadım. Parasını aldı, tüydü. S. F. Abasıyanık - İçki içmek.
çakmak ::: anlamak, bilmek, mıhlamak, saplamak, vurmak