Çağdaş Sözlük

tarik ~ تارك

Kamus-u Fransevi - tarik ~ تارك maddesi. Sayfa: 335 - Sira: 7

Qu'est-ce que tarik تارك , le sens du mot تارك. A propos تارك turque. Dictionnaire de langue ottomane

تارك fransızca ne demek, تارك anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

تارك ماذا تقصد الفرنسية تارك وسائل الفرنسية تارك معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

tarik ~ تارك güncel sözlüklerde anlamı:

TaRiK ::: Terkeden, vazgeçen, bırakan.

TARiK ::: f. Karanlık.

TARiK ::: Yol. Tarz, usûl. * Vâsıta. Meslek. * Bir maksada nâil olmak için icrâsı lâzım olan husus veya bu hususların hey'et-i mecmuası.

târek ::: (f. i.) : tepe, başın tepesi.

târik ::: (a. i. c. : etrâk, turrâk) : 1) sabah yıldızı, çulpan, Venüs, (Zühre). 2) erkek adı.

tarîk ::: (a. i. c. : turuk) : 1) yol. (bkz. : râh). Kutâ-i tarîk : yol kesen haydut. Ulâ-bi-t-tarîk : en iyi, en âlâ yol.

tarîk-i Ahmed-i muhtar ::: Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'in yolu; Müslümanlık.

tarîk-i âmm,i sultanî ::: geniş yol, cadde. 2) usûj.

tarîk-ı hâss ::: bir veya birkaç eve mahsus çıkmaz sokak.

tarîk-ı ratîb ::: kim. toz hâline getirilen bir madde su ile karıştırılarak cins ve nevinin tahlîli usûlü. 3) meslek. 4) vâsıta, sebep.

tarîk-ı yâbis ::: hararetle bir mâdeni tahlil etme usulü.

târik ::: (a. s. terk'den) : terk eden, bırakan, vaz geçen.

târik-i dünyâ ::: 1) dünyâ işlerindtn elini ayağını çekip bir köşede oturan; 2) evlenmiyen papaz.

târik-i sallt ::: namazı terk eden, namaz kılmıyan, beynamaz.

târik ::: (f. s.) : karanlık, (bkz. : muzlim). Şeb-i târik : karanlık gece.

târik ::: terkeden.

tarîk ::: yol, tarz, metod.

Târik ::: Terkeden; bırakan

Tarik ::: Yol; yöntem

târik ::: terkeden

târîk ::: yol , tarz , yöntem , meslek , karanlık

tarîk ::: ‬yol

tarîk ::: yöntem

tarîk ::: meslek

tarîk ::: tarikat

târîk ::: ‬karanlık

târek ::: (f. i.) tepe, başın tepesi.

târik ::: (a. i. c. : etrâk, turrâk) 1) sabah yıldızı, çulpan, Venüs, (Zühre). 2) erkek adı.

târik ::: (f. s.) karanlık, (bkz. : muzlim). Şeb-i târik : karanlık gece.

Tarik ::: Yol; yöntem

Târik ::: Terkeden; bırakan

tarik ::: yol

tarik :::

yol; yöntem

târik :::

terkeden; bırakan

TARÎK :::

Yol. Tarz, usûl. * Vâsıta. Meslek. * Bir maksada nâil olmak için icrâsı lâzım olan husus veya bu hususların hey'et-i mecmuası

TARİK :::

f. Karanlık

TÂRİK :::

Terkeden, vazgeçen, bırakan

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: