Çağdaş Sözlük

irade ~ ايراد

Kamus-u Fransevi - irade ~ ايراد maddesi. Sayfa: 215 - Sira: 16

Qu'est-ce que irade ايراد , le sens du mot ايراد. A propos ايراد turque. Dictionnaire de langue ottomane

ايراد fransızca ne demek, ايراد anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

ايراد ماذا تقصد الفرنسية ايراد وسائل الفرنسية ايراد معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

irade ~ ايراد güncel sözlüklerde anlamı:

iRADE ::: İstek, arzu. Dilemek. Emir. Ferman. * Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.(İrade, ihtiyardan daha geniştir, umumidir. İhtiyar, taraflardan birini diğerine tafdil ile beraber tercihtir. İrade; yalnız tercihtir. Mütekellimler bazan iradeyi ihtiyar mânasında kullanmışlardır. İradenin zıddı kerâhet; ihtiyarın zıddı icâb ve ıztırardır. İrade, hakikatte dâima ma'duma taalluk eder. Çünkü, bir emrin husûl ve vücudu için o, tahsis ve takdir eder.) * Fık: Cenab-ı Hak irade sıfatı ile muttasıftır ve iradesi ezelîdir. Yaratacağı şeyleri bu irade sıfatı ile kendi hikmeti ile birer veche tahsis buyurur ve onun irade buyurduğu mutlak olur.(Âdetullah üzerine irade-i külliye-i İlâhiye, abdin irade-i cüz'iyesine bakar. Yani, bunun bir fiile taallukundan so a o taalluk eder. Öyle ise cebir yoktur. İ.İ.) (Bak: Vicdan)

îrâd ::: (a. i. vürûd'dan.) : 1) getirme. 2) söyleme.

îrâd-ı kelâm ::: söz söyleme.

îrâd-ı mesel ::: bir fikri canlandırmak için söz arasında darbımesel nakletme.

îrâd-ı nutk ::: nutuk îrâdetme, nutuk söyleme. 3) bir malın getirdiği kazanç, gelir.

îrâd ü masraf ::: gelir ile gider.

irâde ::: (a. i. c. : irâdât) : 1) dileme, isteme, meram etme. 2) emir, ferman, buyruk.

irâde-i aliyye ::: sadrazam buyruğu.

irâde-i cüz'iyye ::: insanın elinde olan irâde.

irâde-i ilâhiyye ::: tanrı buyruğu.

irâde-i külliye ::: tanrı isteği.

irâde-i seniyye ::: pâdişâh emri, buyruğu.

irâde-i zâtiye ::: bir adamın kendi arzusu, isteği.

irâde ::: seçme ve isteme kabiliyeti.

İrade :::


  1. Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç
    Örnek: Korkunç bir irade kuvveti sarfıyla baş ucundaki lambayı yaktı. S. F. Abasıyanık

  2. İstenç.

  3. Buyruk
    Örnek: Görülünce vurulması için irade bile var. S. M. Alus

  4. İstek, dilek.

irâde ::: istek , dileme , buyruk

irâde ::: ‬istek

irâde ::: buyruk

irade ::: buyruk, dilek, istek

İRADE :::

İstek, arzu. Dilemek. Emir. Ferman. * Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.(İrade, ihtiyardan daha geniştir, umumidir. İhtiyar, taraflardan birini diğerine tafdil ile beraber tercihtir. İrade; yalnız tercihtir. Mütekellimler bazan iradeyi ihtiyar mânasında kullanmışlardır. İradenin zıddı kerâhet; ihtiyarın zıddı icâb ve ıztırardır. İrade, hakikatte dâima ma'duma taalluk eder. Çünkü, bir emrin husûl ve vücudu için o, tahsis ve takdir eder.) * Fık: Cenab-ı Hak irade sıfatı ile muttasıftır ve