vacib ~ واجب
Kamus-u Fransevi - vacib ~ واجب maddesi. Sayfa: 1296 - Sira: 4

Qu'est-ce que vacib واجب , le sens du mot واجب. A propos واجب turque. Dictionnaire de langue ottomane
واجب fransızca ne demek, واجب anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
واجب ماذا تقصد الفرنسية واجب وسائل الفرنسية واجب معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
vacib ~ واجب güncel sözlüklerde anlamı:
VaCiB ::: (Vücub. dan) (C.: Vâcibât) Lüzumlu, mecburi olan. * Fık: Yerine getirilmesi her müslüman için gerekli ve borç olup, yapılmadığı takdirde büyük günah olan Allah'ın emirleri. Yapılması zannî delil ile belli olan. Terki câiz olmayan. Yapılması şer'an kat'i derecede bir delil ile sâbit olmamakla beraber, her halde pek kuvvetli bir delil ile sâbit bulunan şeydir. (Vitir ve Bayram namazları gibi.) * İlm-i Kelâm'da: Varlığı zaruri olup, olmaması imkânsız bulunan.
"); vâcib ::: (a. s. vücûb'dan) : 1) terki caiz olmıyan, yapılması gerekli. 2) yapılması şer'an lüzumlu olan, farz derecesine yakın bulunan. [Kur'an'da zımnî delille emredilen : bayram namazları, adaklar gibi] . 3) fels. zorunlu.
vâcib li zâtihi ::: tas. adem-i mümteni olan mevcuttur ki vücut kendisinden olup başkasından olmadığı için mâdûmiyyetin imtinâı zaruret hâlinde olduğu yerinde kullanılır bir tâbirdir.
vâcib-ül-îfâ ::: yapılması gerekli olan.
vâcib-ül-vücûd ::: varlığı lüzumlu olan, Allah.
vâcib-ür-riâye ::: 1) riâyet edilmesi gerekli olan; 2) tar. sadrâzam, vezir, nişancı ve beğlerbeğilerin oğulları gibi hürmet ve riâyet edilmesi lâzımgelen kimseler.
vâcib ::: mecburi, farza yakın hüküm.
VaCiB ::: Vâcibin terk edilmesi, tahrîmen mekrûhtur. Yâni harama yakın mekrûhtur. Vâcibi yapmayan, tövbe etmezse, Cehennem'de azâb çeker. (İbn-i Âbidîn)
Namazın vâciblerinden birini bilerek yapmamak namazı bozmaz. Fakat günâh olur. Unutarak yapmayan secde-i sehv (unutma secdesi) yapar. Farzın ilk iki rek'atinde zamm-ı sûreyi (Fâtiha'dan sonra okunan sûreyi) unutan, üçüncü ve dördüncü rek'atlerde okuyup, sonra secde-i sehv yapar. Son rek'atte oturmayıp, ayağa kalkan secde etmeden hatırlarsa, hemen oturur, oturmayı geciktirdiği için secde-i sehv yapar. (Tahtâvî)
vâcib ::: gerekli
vâcib ::: gerekli
VÂCİB :::