Çağdaş Sözlük

mizan ~ میزان

Kamus-u Fransevi - mizan ~ میزان maddesi. Sayfa: 1256 - Sira: 4

Qu'est-ce que mizan میزان , le sens du mot میزان. A propos میزان turque. Dictionnaire de langue ottomane

میزان fransızca ne demek, میزان anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

میزان ماذا تقصد الفرنسية میزان وسائل الفرنسية میزان معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

mizan ~ میزان güncel sözlüklerde anlamı:

MiZAN ::: Terazi, ölçü, tartı. * Akıl, idrak, muhakeme. Mikyas. * Fık: Mahşerde herkesin amellerini tartmağa mahsus bir adâlet ölçüsü olup, hakiki mâhiyeti ancak âhirette bilinecektir. * Mat: Yapılan hesabın doğruluğunu anlamak için yapılan diğer bir hesap. Sağlama.

mîzân ::: (a. i. vezn'den. c. : mevâzîn) : 1) terazi, ölçü âleti, tartı; ölçek.

mîzân-ül-harâre ::: fiz. termometre, (bkz. : mik-yâs-ül-harâre).

mîzân-ül-hevâvv ::: fiz. (bkz. : mikyas-ül-hevâ).

mîzân-ül-matar ::: fiz. (bkz. : mikyâs-ül-matar).

mîzân-ür-rîh ::: fiz. (bkz. : mikyâs-ür-riyâh).

mîzân-ür-rütûbevv ::: fiz. (bkz. : mikyâs-ı rutubet). 2) astr. terazi burcu, semânın kuzey yarım küresinde görülebilen ve sünbüle (başak) burcunun yanında bulunan bir yıldız kümesi olup belli başlı dört yıldızdan müteşekkil küçük bir burç, lât. Libra; fr. la Balance. [mîzan burcunun en parlak yıldızına (alpha) Kiffa Australis, ikinci derecede parlak yıldızına (Beta) Kiffa Borealis denilir] , 3) mat. yapılan hesabın doğru olup olmadığını ölçmiye yarıyan bir başka hesap, fr. epreuve.

mîzan ::: terazi, tartı, ölçü.

MiZaN ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:

... (Şuayb aleyhisselâm), Kavmine şöyle dedi: Rabbiniz tarafından size açık mûcize geldi. Artık kileyi, mîzânı tam tutun. İnsanların haklarını yerine getirmekte noksanlık yapmayın. (Peygamberler ve onlara tâbi olanların vâsıtasıyla) ıslâh olan yeryüzünü (küfür ve hîlelerinizle) fesâda vermeyin. Eğer benim sözümü tasdîk ederseniz, (bu söylediklerim) sizin için hayırlıdır." (A'râf sûresi: 85)

Şuayb aleyhisselâm Eyke halkını; ölçüyü ve mîzânı tam yapmaya, insanların hukûkuna riâyet etmeye, yeryüzünde fesâd çıkarmamaya, Allahü teâlâdan korkmaya ve takvâ üzere olmaya dâvet etti. (Fahrüddîn-i Râzî)

2. Kıyâmet günü insanların günâh ve sevâbını tartan ve nasıl olduğu bilinmeyen terâzi.

Alahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:

Biz kıyâmet gününe mahsûs adâlet mîzânları kurarız. Artık hiç kimse hiçbir şeyle haksızlığa uğratılmayacaktır. (Yapılan amel) hardal tânesi kadar bile olsa, onu getiririz (mîzâna koyarız). Hesâb gören olarak biz (herkese) yeteriz. (Enbiyâ sûresi: 47)

Artık kimin (sevâb) mîzânı ağır gelirse onlar korktuklarından emîn, umduklarına kavuşanların tâ kendileridir. Kimin de mîzânı hafif gelirse, onlar kendilerine yazık edenlerdir. (Onlar) Cehennem'de ebedî kalıcıdırlar. (Mü'minûn sûresi: 102, 103)

Mîzânda güzel ahlâktan daha ağır gelecek hiçbir şey yoktur. (Hadîs-i şerîf-Edeb-ül-Müfred)

Bir kimse kıyâmette mîzâna getirilir. Sonra her birinin büyüklüğü, gözün görebileceği uzunlukta olan doksan dokuz amel defteri getirilir. Bu defterlerde o kimsenin iyilik ve kötülükleri yazılıdır. Günâhı sevâbından çok gelip, Cehennem'e gönderilir. Cehennem'e giderken, Allahü teâlâ katından bir ses duyulur; "Acele etmeyiniz. Onun tartılmayan bir şeyi vardır" der. Baş parmağı ucu kadar bir şey getirilir. Üzerinde Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah yazılı olur. Sevâb kefesine konur. Böylece sevâbı, günâhından ağır gelir ve Cennet'e gitmesi emrolunur. (Hadîs-i şerîf-Ahlâk-ül-Ulemâ)

İyi ameller güzel sûretlerle, kötü ameller de çirkin kıyâfetlerle gelecek, mîzâna konacaktır. (İbn-i Abbâs)

Ömür tamam olup defter dürülür
Sırat Köprüsü ve mîzân kurulur
Hakk'ın dergâhında elbet durulur
Buyruğu tutulur ferman eğlenmez.

(Aziz Mahmûd Hüdâyî)

Mizan :::


  1. Terazi.

  2. Tartı, ölçü aleti.

  3. Ölçü.

  4. Sağlama.

  5. Bir tüccarın, ticari durumunu, işinin genel sonucunu gösteren, belirli zamanlarda yaptığı hesap özeti.

  6. Bir işletmenin ticari durumunu, etkinliğinin genel sonuçlarını gösteren ve belirli zamanlarda hazırlanan hesap özeti.

mîzân ::: ölçü , terazi , tartı

mizan ::: ölçü

mîzan ::: ‬terazi

mîzan ::: ölçü

mîzan ::: terazi burcu

mîzan ::: mahşer günü

mîzan ::: kıyamet günü

mizan ::: ölçü, terazi

MİZAN :::

Terazi, ölçü, tartı. * Akıl, idrak, muhakeme. Mikyas. * Fık: Mahşerde herkesin amellerini tartmağa mahsus bir adâlet ölçüsü olup, hakiki mâhiyeti ancak âhirette bilinecektir. * Mat: Yapılan hesabın doğruluğunu anlamak için yapılan diğer bir hesap. Sağlama