kemer ~ كمر
Kamus-u Fransevi - kemer ~ كمر maddesi. Sayfa: 1038 - Sira: 25
![](/rsm/fr/100/1038-25.png)
![](/rsm/fr/100/1039-1.png)
![](/rsm/fr/100/1039-2.png)
![](/rsm/fr/100/1039-3.png)
![](/rsm/fr/100/1039-4.png)
![](/rsm/fr/100/1039-5.png)
![](/rsm/fr/100/1039-6.png)
Qu'est-ce que kemer كمر , le sens du mot كمر. A propos كمر turque. Dictionnaire de langue ottomane
كمر fransızca ne demek, كمر anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
كمر ماذا تقصد الفرنسية كمر وسائل الفرنسية كمر معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
kemer ~ كمر güncel sözlüklerde anlamı:
KEMER ::: f. Yay gibi eğik olan yapı. * Bele bağlanan kuşak. * İç çamaşırın bele rastlayan kısmı.
kemer ::: (f. i.) : 1) bele takılan kuşak, kayış. 2) don, panlalon, şalvar gibi şeylerin bele rastlıyan kısmı. 3) kapı, pencere, köprü gibi şeylerin, oyuğu aşağı bakan kavisli kubbesi, tavanı. 4) s. tümsekli, tümseği olan : "korner burun... " gibi.
kemer-i âftâb ::: astr. Güneş'in merkezinden geçtiği farzolunan hat.
kemer ::: kavisli yapı, kuşak.
Kemer :::
- Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
Örnek: Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı. P. Safa - Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü.
- Emniyet kemeri.
- Tümsekli.
- Kemiklerden oluşmuş kemer biçiminde tavan.
- Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı.
- İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı
- Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak.
- Bir kıvrımın kabarık, tepe yeri. bkz. tekne, kıvrım.T. : antiklinal
kemer ::: bel , kavisli yapı , kuşak , yay gibi eğik olan yapı , bele bağlanan kuşak , iç çamaşırın bele rastlayan kısmı
kemer ::: bel
kemer ::: (f. i.) 1) bele takılan kuşak, kayış. 2) don, panlalon, şalvar gibi şeylerin bele rastlıyan kısmı. 3) kapı, pencere, köprü gibi şeylerin, oyuğu aşağı bakan kavisli kubbesi, tavanı. 4) s. tümsekli, tümseği olan :
KEMER :::