GüL ::: f. Küçük ve dikenli bir ağaçta olup şeklinin ve kokusunun güzelliği ile meşhurdur. Şairlere göre bülbülün sevgilisidir. Pek çok cinsi vardır.

gül ::: (f. i.) : 1) çiçek. 2) bilinen çiçek,, gül çiçeği; gül ağacı, [kıyâsî olmıyan cemi "gülân" dır].

gül-i gül-zâr ::: gül bahçesinin gülü.

gül-i ra'nâ ::: güzel gül; dışı sarı, içi kırmızı renkte olan bir çeşit gül.

gül-i ruh-sâr ::: 1) güle benziyen yanak, gül yanak; 2) meşhur bir çeşit lâle.

gül-i sad-berk ::: katmerli, bir çeşit iri gül.

gül-i surh ::: kırmızı gül.

gül-i ter ::: taze gül.

gül-i zemîn ::: meşveret meclisi.

gül-i zîba ::: güzel, parlak gül.

küll ::: (a. s. zf.) : hep, bütün, çok. Aki-ı küll : her şeyi kavrayan akıl. Alâ külli hâlin (her halde) : şöyle böyle, olabildiği kadar. Üstâcl-ı küll : herkesin, umûmun üstadı. Min-küll-il-vüeûh : her veçhile, her bakımdan.

külle yevm ::: her gün.

Gül ::: Divan edebiyatında kullanım sıklığı çok yüksek, sanat yapmak amacıyla başvurulan ögelerden biri.

küll ::: bütün , tüm

gül ::: çiçek , gül , küçük ve dikenli bir ağaçta olup şeklinin ve kokusunun güzelliği ile meşhurdur , şairlere göre bülbülün sevgilisidir , pek çok cinsi vardır

gül ::: ‬çiçek

gül ::: gül

küll ::: ‬tüm

küll ::: bütün

gül ::: (f. i.) 1) çiçek. 2) bilinen çiçek,, gül çiçeği; gül ağacı, [kıyâsî olmıyan cemi

gül ::: çiçek, kızılgül

GÜL :::