kafiye ~ قافيه
Kamus-u Fransevi - kafiye ~ قافيه maddesi. Sayfa: 931 - Sira: 2
Qu'est-ce que kafiye قافيه , le sens du mot قافيه. A propos قافيه turque. Dictionnaire de langue ottomane
قافيه fransızca ne demek, قافيه anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
قافيه ماذا تقصد الفرنسية قافيه وسائل الفرنسية قافيه معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
kafiye ~ قافيه güncel sözlüklerde anlamı:
KAFiYE ::: Tâbi olan şey. * Herşeyin son tarafı. *Edb: Manzum yazılan satırların ses bakımından sonlarının aynı olması. (Yaman, duman, saman... gibi.)
kafiye ::: ("ka" uzun okunur, a. i. c. : kavâfî) : ed. nazımda şiirlerin sonlarında tekerrür eden ve ayni sesi veren harflerin hareke ve sükûn hallerindeki birleşmeleri. Hurûf-i kafiye (kafiye harfleri) : revî, te'sîs, dahîl, redîf, kayd, vasi, hurûc, mezîd, teessüre.
kafiye-i mukayyette ::: ("ka" uzun okunur) : ed. revî harfinin evvelinde redîf olan sesli harflerden başka bir harfin tekrarlanmasiyle meydana gelen kafiye : (derdest, serbest... gibi]
kafiye-i mücerrede ::: ("ka" uzun okunur) : ed. revî denilen ve yalnız bir harften ibaret olan kafiye : [me'vâ', dünyâ. gibi]
kafiye-i müessese ::: ("ka" uzun okunur) : ed. revî ile redîf bulunmak ve ikisinin arasına bir değişik harf girmek suretiyle meydana gelen kafiye (o harfe "dahi" denir) : [âhir, ekâbir (dahîl : h-b)]
kafiye-i müreddefe ::: ("ka" uzun okunur.) : ed. revî harfinin evvelinde birlesen harflerin sesli harflerden biri olması suretiyle meydana gelen kafiye : [nişan, cihan. gibi] , (redif : a) ["dahîl" harfi iki redif arasında bulunuyorsa : kafiye-i müessese-i müreddefe denir : lâhût, yâsût.. gibi] (redif : a, u.).
kafiye-i mürekkebe ::: ("ka" uzun okunur.) : ed. revî harfinden başka ve ondan evvel aynı cinsten başka harflerin gelmesiyle meydana gelen kafiyedir ki : "müreddefe, müessese, mukayyede" kısımlarına ayrılır.
kafiye-i vasi ü şây-gân ::: ("ka" uzun okunur.) : ed. revîden sonra zamir veya edatın aynen tekerrür etmesi suretiyle meydana gelen kafiye, [âbâ-de, feryâde. . gibi] , (kelime tekerrür ederse redif denir : "nedamet gelmez, halâvet gelmez" : "gelmez" kelimeleri rediftir).
kâfiye ::: (a. i.) : ibn-i Hâcib'in Arap gramerine âit meşhur eseri, (bkz. : câmî).
kafiye ::: mısra so alarında ses bezerlikleri.
Kafiye :::
- Uyak.
- Halk edebiyatında ayak.
kafiye ::: dizelerin sonunda tekrarlanan hecelerin benzeşmesi , mısra sonralarında ses bezerlikleri , tabi olan şey , herşeyin son tarafı , edb: manzum yazılan satırların ses bakımından sonlarının aynı olması , (yaman , duman , saman , gibi , )
kafiye ::: (
kâfiye ::: (a. i.) ibn-i Hâcib'in Arap gramerine âit meşhur eseri, (bkz. : câmî).
kafiye ::: uyak
KAFİYE :::