arız ~ عريض
Kamus-u Fransevi - arız ~ عريض maddesi. Sayfa: 845 - Sira: 10

Qu'est-ce que arız عريض , le sens du mot عريض. A propos عريض turque. Dictionnaire de langue ottomane
عريض fransızca ne demek, عريض anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
عريض ماذا تقصد الفرنسية عريض وسائل الفرنسية عريض معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
arız ~ عريض güncel sözlüklerde anlamı:
aRIZ ::: So adan olan şey. Bir şeyin zâtına ve hakikatına ait ve lâzım olmayıp başka bir varlıktan bazan vâki ve kaim olan. Takılan. Yapışan. * Bir şeyi arz ve takdim edici olan. * Kalın ve geniş bulut. * Ön dişlerin haricindeki onaltı dişin herbiri. * İnsanın yanağı. * Hasta olduğundan dolayı kesilen deve. * Seyrek sakallı kimse. (Bak: İctima-i zıddeyn) * (Arz. dan) Gelen. * Tesadüfî vakıa. * Dağ, bulut. v.s. gibi görmeye mâni olan herşey. * Yanak.
ârız ::: (a. s. arz'dan.) : 1) gelen. 2) i. tesâdüfî vak'a. 3) i. dağ, bulut ve şâire gibi gör-miye manî olan herşey. 4) i. yanak.
ârız-ı gülgûn ::: gül renginde olan yanak, penbe, al yanak.
arîz ::: (a. s. arz'dan.) : geniş, enli.
arîz ve amîk ::: (genişliğine ve derinliğine) : enine boyuna, uzun uzadıya.
ârız ::: gelip çatan, bulaşan, yapışan.
Arız :::
- Sonradan ortaya çıkan.
- Bulaşmış, musallat olmuş
Örnek: Zengin çocuklarına arız münasebetsizlikler, fakir çocuklarına mahsus fenalıklardan aşağı kalmıyor. H. R. Gürpınar
ârız ::: yanak , bulaşan , gelen , yapışan
ârız ::: yanak
ârız ::: gelen
ârız ::: engel
ÂRIZ :::