şahid ~ شاهد
Kamus-u Fransevi - şahid ~ شاهد maddesi. Sayfa: 717 - Sira: 16
Qu'est-ce que şahid شاهد , le sens du mot شاهد. A propos شاهد turque. Dictionnaire de langue ottomane
شاهد fransızca ne demek, شاهد anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
شاهد ماذا تقصد الفرنسية شاهد وسائل الفرنسية شاهد معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
şahid ~ شاهد güncel sözlüklerde anlamı:
şAHiD ::: Şahitlik yapan. Bilen, tanıyan. Senet yerine geçecek kadar mâkul ve mu'teber sayılan. Gören. * Resul-ü Ekrem Efendimizin (A.S.M.) bir vasfı. * Melâike-i kiram. * Hazır.
şAHiD ::: (C.: Şevâhid-Şühud) Veled yatağı denilen ve çocuk ile birlikte çıkan deri.
şAHiD ::: f. Sevgili, mahbube. * Güzel, dilber.
şâhid ::: (a. s. ve i.) : şehâdet'den. c. :
şevâhid) ::: 1) şahit (*tanık). 2) senet yerine geçecek şekilde büyük bir eserden veya kimseden alınan örnek.
şâhid-i âdil ::: doğru sözlü şahit.
şâhid ::: (f. s.) : 1) sevgili, (bkz. : mahbûbe). 2) güzel (bkz. : dil-ber).
şâhid-! bâzâr ::: orta malı güzel [kadın] . şâhid-i devrân : ünlü güzel. şâhid-i zîbâ : yakışıklı güzel.
şâhid ::: şahit, tanık, gören.
şâhid ::: bütün zamanlardaki yaratıkları ve onların her hâlini gören Allah.
şaHiD ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Ey îmân edenler! Dâimâ adâletle hareket ediniz. Adâleti yerine getirmeğe çalışınız. Allah için şâhidler olunuz. (Nisâ sûresi: 135)
Yalancı şâhid, daha şehâdet ettiği yerden ayağını kaldırmadan kendisine göklerde ve yerde bulunan melekler lânet ederler. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)
Şâhidin âdil olması, yâni büyük günâh işlememesi ve küçük günâha devâm etmemesi lâzımdır. (Sadrüşşerîa)
Şahid :::
- tanık.
şâhid ::: tanık , güzel , şahitlik yapan , bilen , tanıyan , sevgili , gören
şâhid ::: tanık
şâhid ::: güzel
şâhid ::: sevgili
ŞAHİD :::