Çağdaş Sözlük

selam ~ سالام

Kamus-u Fransevi - selam ~ سالام maddesi. Sayfa: 688 - Sira: 17

Qu'est-ce que selam سالام , le sens du mot سالام. A propos سالام turque. Dictionnaire de langue ottomane

سالام fransızca ne demek, سالام anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

سالام ماذا تقصد الفرنسية سالام وسائل الفرنسية سالام معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

selam ~ سالام güncel sözlüklerde anlamı:

SELAM ::: Ayıplardan, âfetten sâlim oluş. Selâmet, emniyet. Sulh. Asâyiş. Bütün korktuklarından emin olma. * Allah'ın (C.C.) rızasına erişmek için mü'minlerin birbirlerine yaptığı dua. Mü'minler birbirleriyle karşılaştıklarında büyük küçüğe; yürüyen durana; azlık çokluğa; hayvan veya vasıta üzerinde olan yerde yürüyene; yüksekteki aşağıdakine "Selâmün aleyküm" der. Selâmı alan "Ve Aleykümüsselâm ve Rahmetullâhi ve Berekâtühu" diyerek cevap verir. Evvelâ selâm veren daha çok sevap kazanır. Selâm vermek sünnet, almak ise farzdır. İki cemaat birbiri ile karşılaşırsa; onlardan birisinin selâm vermesi sünnet-i kifaye, selâm alacak taraftan birisinin selâm alması farz-ı kifayedir.

selâm ::: (a. i.) : 1) barış, rahatlık. 2) sonu iyi ve hayırlı çıkma. 3) fâni, gelip geçici olmama, zevalsizlik. [Allah adlarından biri] . 4) âşi-nâlık, bildik. 5) selâm. Dâr-üs-selâm : Cennet. Medînet-üs-selâm : Bağdat Aleyh-is-selâm : onun üzerine selâmet olsun.

Selam :::


  1. Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine söz ve işaretle bir nezaket gösterisi yapma, esenleme, merhaba.

selâm ::: emniyet

selâm ::: (a. i.) 1) barış, rahatlık. 2) sonu iyi ve hayırlı çıkma. 3) fâni, gelip geçici olmama, zevalsizlik. [Allah adlarından biri] . 4) âşi-nâlık, bildik. 5) selâm. Dâr-üs-selâm : Cennet. Medînet-üs-selâm : Bağdat Aleyh-is-selâm : onun üzerine selâmet olsun.

selam ::: merhaba

SELAM :::

Ayıplardan, âfetten sâlim oluş. Selâmet, emniyet. Sulh. Asâyiş. Bütün korktuklarından emin olma. * Allah'ın (C.C.) rızasına erişmek için mü'minlerin birbirlerine yaptığı dua. Mü'minler birbirleriyle karşılaştıklarında büyük küçüğe; yürüyen durana; azlık çokluğa; hayvan veya vasıta üzerinde olan yerde yürüyene; yüksekteki aşağıdakine "Selâmün aleyküm" der. Selâmı alan "Ve Aleykümüsselâm ve Rahmetullâhi ve Berekâtühu" diyerek cevap verir. Evvelâ selâm veren daha çok sevap kazanır. Selâm vermek sünnet, almak