Çağdaş Sözlük

sipahi ~ سپاهی

Kamus-u Fransevi - sipahi ~ سپاهی maddesi. Sayfa: 664 - Sira: 21

Qu'est-ce que sipahi سپاهی , le sens du mot سپاهی. A propos سپاهی turque. Dictionnaire de langue ottomane

سپاهی fransızca ne demek, سپاهی anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük

سپاهی ماذا تقصد الفرنسية سپاهی وسائل الفرنسية سپاهی معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية

sipahi ~ سپاهی güncel sözlüklerde anlamı:

SiPAHi ::: Ask: Osmanlı askerlik teşkilâtında "Timar" namiyle öşür ve rüsumunu aldıkları araziye mukabil, harp zamanlarında kendi hayvanları ve kanunen götürmeğe mecbur oldukları silâhlı askerlerle birlikte sefere iştirak eden bir sınıf süvari askeri. Bunlar akıncılık, çapulculuk ve karakol hizmetlerini ifa ederler ve düşman karşısında piyadelerin muhafazasını te'min ettikleri gibi, icabında hücum işlerini de yaparlardı.

sipâhî ::: süvari askeri, [eski Osmanlı ordusunda bir sınıf süvari olup, öşrünü aldıkları araziye karşılık, savaşa kendi yetişt!rdikleri hayvan-lariyle katılırlar, fakat cephaneyi hükümetten alırlardı]

Sipahi :::


  1. Osmanlılarda tımar sahibi bir sınıf atlı asker
    Örnek: Bazı sipahi ağası gibi mağrurdu, kimi cengâver tavırlı ve sakindi. Y. K. Beyatlı

  2. Osmanlı İmparatorluğu´nda tımar sahibi bir sınıf atlı asker.

sipahi ::: ask: osmanlı askerlik teşkilatında "timar" namiyle öşür ve rüsumunu aldıkları araziye mukabil , harp zamanlarında kendi hayvanları ve kanunen götürmeğe mecbur oldukları silahlı askerlerle birlikte sefere iştirak eden bir sınıf süvari askeri , bunlar akıncılık , çapulculuk ve karakol hizmetlerini ifa ederler ve düşman karşısında piyadelerin muhafazasını te'min ettikleri gibi , icabında hücum işlerini de yaparlardı

SİPAHİ :::

Ask: Osmanlı askerlik teşkilâtında "Timar" namiyle öşür ve rüsumunu aldıkları araziye mukabil, harp zamanlarında kendi hayvanları ve kanunen götürmeğe mecbur oldukları silâhlı askerlerle birlikte sefere iştirak eden bir sınıf süvari askeri. Bunlar akıncılık, çapulculuk ve karakol hizmetlerini ifa ederler ve düşman karşısında piyadelerin muhafazasını te'min ettikleri gibi, icabında hücum işlerini de yaparlardı.