acı ~ آجى
Kamus-u Fransevi - acı ~ آجى maddesi. Sayfa: 7 - Sira: 12

Qu'est-ce que acı آجى , le sens du mot آجى. A propos آجى turque. Dictionnaire de langue ottomane
آجى fransızca ne demek, آجى anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
آجى ماذا تقصد الفرنسية آجى وسائل الفرنسية آجى معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
acı ~ آجى güncel sözlüklerde anlamı:
Acı :::
- Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı.
- Tadı bu nitelikte olan
Örnek: Acı kahvesini yudumluyordu. T. Buğra - Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap
Örnek: Omuzlarına kadar vücudun derisini haşlayan bayıltıcı yanma acısı ve dehşeti çok sürmedi. P. Safa - Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem
Örnek: İnsan, ölümün acısını en çok günün iki uzak saatinde hissetmektedir. Y. Z. Ortaç - Koyu (renk)
Örnek: Sıcak iklimlerde bu mevsim, tek renktedir, sadece acı yeşildir. R. H. Karay - Keskin, hoşa gitmeyen, şiddetli
Örnek: Acı poyraz kuvvetle esiyordu. O. Kemal - Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, korkunç
Örnek: Acı söz insanı dininden çıkarır. Atasözü
Acı ::: Bedenin bir parçasına dokunulunca hissedilen ağrı.
acı ::: ağır, ağrı, ateş, azar, çığlık, dağ, dokunaklı, elem, eziyetli, felaketli, göb
üt, ıstırap, keder, kaba, keskin, kırıcı, kötü, kubat, meşakkatli, üzüntü, yar
a, zehir, zehirli