dal ~ دال
Kamus-u Fransevi - dal ~ دال maddesi. Sayfa: 562 - Sira: 16
Qu'est-ce que dal دال , le sens du mot دال. A propos دال turque. Dictionnaire de langue ottomane
دال fransızca ne demek, دال anlamı, manası, fransızca osmanlıca sözlük
دال ماذا تقصد الفرنسية دال وسائل الفرنسية دال معنى الفرنسي، قاموس العربية الفرنسية
dal ~ دال güncel sözlüklerde anlamı:
DAL ::: Ağacın ilk verdiği kol. * Kur'ân hattiyle yazılan () harfinin okunuşu (Ebcedi değeri dörttür.) Noktasız olduğundan "dâl-i mühmele" de denir.
DAL ::: Semiz avrat. Şişman kadın.
DAL ::: "Yaban sediri" denen bir ot.
dall ::: (a. s. delâlet'den.) : delâlet eden, gösteren, işaret eden.
Dal :::
- Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri
Örnek: Cılız dallar, yeşili fersiz, tırnak kadar yapraklar! T. Buğra - Kol, bölüm, branş.
- Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların bir araya gelmesiyle oluşan birlik, şube.
- Arka, sırt.
- Kol.
- Omuz
Örnek: Belikler dalına dökülür gelir / İnce bel üstüne sal ala gözlüm. Halk türküsü - Boyun, ense.
- Çıplak, yalın.
- Zaman belirten kelimelerin başına getirildiğinde kelimenin anlamını güçlendirir.
- bk.Dalton
dal ::: arap alfabesinin sekizinci harfi , ağacın ilk verdiği kol , kur'an hattiyle yazılan () harfinin okunuşu (ebcedi değeri dörttür , ) noktasız olduğundan "dal-i mühmele" de denir , kur'an ve iman yolundan sapan , dalalete giden , azan , azdırıcı , sapkın , şaşkın , semiz avrat , şişman kadın , "yaban sediri" denen bir ot
dâll ::: delalet eden , delil olan
dâll ::: delalet eden
dal ::: (a. ha.) 1) Osmanlı alfabesinin onuncu harfi olup
dall ::: (a. s. delâlet'den.) delâlet eden, gösteren, işaret eden.
dal ::: arka, boyun, branş, budak, çıplak, ense, ihtisas, kol, omuz, şube, yalın
DAL :::